top of page

1. FUTBOLDA TARAFTAR ETKİLEŞİMİNE GİRİŞ

İnsanlık, toplum ve her türlü organizma için geçerli olan bir kural vardır: Değişim. Yeni şartlar, yeni ihtiyaçlara; yeni ihtiyaçlar, yeni imkanlara sebep olur. Tüm bu unsurlar sürekli etkileşim halindedir ve bu durum yeni alışkanlıkların inşasını olanaklı kılar. İletişimin unsurları da, insanlık tarihinin başından beri değişen, çeşitlenen ve gelişen bir alan olmuştur. Antik yazıtlar ve hiyeroglifler, edebiyat, gazete, radyo, sosyal medya ve şimdi de yapay zekânın kullanımı bu unsurlardan sadece birkaçı olmaktadır. Nitekim bugün burada Homo Habilis’den (2.8 milyon yıl öncesine dayanan tür) beri olan hikâyeyi sizlerle buluşturmak gibi bir niyetimiz bulunmadığı için rahat bir nefes alabilirsiniz.


Bu yazı serisinde taraftar etkileşiminin evrimine, yeni şart ve ihtiyaçlarına açıklık getirmeyi, iletişim araçlarının bilimsel perspektif içerisindeki anlamlarını siz değerli okuyucularımız ile buluşturmayı ve spor kulüplerinin çağın gerekliliğine uygun taraftar etkileşim stratejileri belirlemelerine yardımcı olmayı amaçlıyoruz. 


 

I.                    İLETİŞİMİN UNSURLARI



futbolda iletişim
İletişim Modeli

1948 yılında bir matematikçi (Shannon) ve bir elektronik mühendisi (Weaver), iletişimin matematiksel formülünü teoriye dökmek için bir araya gelmişlerdir.  Shannon ve Weaver'ın iletişim modeli şimdi sadece antikacılarda görmeye alıştığımız telefon modelini temel alan bir örnek üzerinden ilerleyerek iletişimin unsurlarını ortaya koymayı amaçlamıştır. İletişim Bilimi’nin önemli öncül çalışmalarından biri olan bu model, makineler arasındaki veri akışı sürecinin insan iletişimine uyarlanması ile elde edilmiştir. Bu çalışmaya göre bir gönderici ve bir alıcı arasındaki iletişim süreci; kaynak, verici, kanal, alıcı, hedef ve gürültü gibi birkaç temel unsurdan oluşur. Gelin bu süreci açıklayan bir örneği teoriden pratiğe, yedek kulübesinden sahaya dökelim:


Kaynak: İletilmek istenen mesajın kaynağı ve mesajın karar vericisidir. / spiker, kameraman


Verici: Mesajın dönüştürülmesini sağlar. / kamera, mikrofon, uydu sinyalleri


Kanal: Dönüştürülen mesajın taşınmasını sağlayan altyapı, ortamdır. / canlı yayın altyapısı, uydu frekansı


Alıcı: Dönüştürülen mesajın çözümlenerek aktarılmasını sağlar. / uydu anteni, televizyon


Hedef: Mesajın iletilmek istediği kişidir. / futbolsever


Gürültü: Verici, kanal ve alıcı arasındaki süreç esnasında mesajda bozulmalara sebep olan unsurdur. / televizyon ekranındaki karıncalanma


Peki bu modelin anlatmakta yetersiz kaldığı ya da zaman içerisinde yeni şartlar sebebiyle eskidiği noktalar var mıdır?


·         Shannon-Weaver modeli kişiler arası iletişim sürecinde etkili olsa da, kitle iletişimi süreçlerinin açıklanması konusunda yetersiz kalmaktadır.

·         Sunduğu gönderici alıcı modelinde, gönderici ana rolü oynarken, alıcı daha pasif bir rol üstlenir ve günümüzde özellikle sosyal medya kullanımı ile ön plana çıkan “etkileşim” kavramını açıklamak konusunda yetersizdir.

·         Mesajın tamamen göndericinin kontrolünde olduğu ve iletişimin diğer unsurlarının sahip olduğu teknik ve algısal sınırlardan etkilenmediği varsayılır.


Sosyal bilimlerde sebep sonuç ilişkiselliği ile kesin yargılara varabilmek, her an ve her zaman için geçerli olacak kuramlar ortaya atabilmek ve olay örgüsündeki tüm değişkenleri tespit edebilmek mümkün değildir. Aynı konu üzerine yoğunlaşan farklı yaklaşımların her biri işlevsel olarak farklı boşlukları doldurabilir. Futbolda başarılı olmak ise saha içerisindeki boşluklardan nasıl faydalandığınız ve boşluklara karşı nasıl önlemler aldığınız ile ilgilidir. Sosyal bilimlerin futbol ile benzeştiği nokta tam olarak burasıdır.


Blog yazımızın ikinci bölümünde iletişim kanallarının değişimine ışık tutacak ve profesyonel anlamda spor yönetimi nedir sorusunu futbol sektörü çerçevesinde açıklamaya devam edeceğiz.

Commentaires


bottom of page